top of page

Anne sütü üretimi nasıl olur ve nasıl artırılır?(Lohusalığın gizli sırları!)


Normal doğum ile doğuran annelerin doğum süreci, doğumu tetikleyen ve takip eden hormon (oksitocin) sayesinde gerçekleşir.

Geçtiğimiz hafta destek olduğum çiçeği burnunda anneyi, hastaneden eve geldikleri gün karşıladım. Anne, doğumunu "5 saat çatal'da!" adlı korku filmi tadında yaşamış olsa dahi normal doğum yaptığı için bu durum, kendisi ve yenidoğan bebeğinin avantajına oldu. Anne sütü miktar olarak

yeterli olmasa da geliyor, yenidoğan bebek memeyi yakalayıp, kuvvetli olmasa da emiyordu.

Kolostrum, yenidoğan bebek için oldukça değerli ilk süttür.

Doğum şekline göre anne sütünün salınmaya başlaması farklılık gösterebilir. Normal doğum ile doğuran annelerin doğum süreci, doğumu tetikleyen ve takip eden hormon (oksitocin) sayesinde gerçekleşir. Bebeğin rahimden (uterus) dışarı atılmasını bu hormon sağlar. Emme, ön hipofizden prolaktin ve arka hipofizden oksitosin salgılanmasını sağlar. Süt üretiminin devam etmesi için bu iki hormona ihtiyaç vardır. Üretilen süt miktarı emilen süt miktarı ile paralellik gösterir. Gebeliğin son dönemi ve doğumdan sonraki erken dönemde memelerden ''kolostrum'' salgılanır. Kolostrum, daha fazla mineral ve protein ve daha az laktoz ve yağ içerir. Çok sayıda immunolojik faktör içermektedir. Doğum gerçekleştiği andan itibaren anne sütünün salınım süreci de başlar. "Ten tene temas" uygulanan anne, sütünün salınımını destekleyen oksitoksin hormonu ve prolaktin hormonunu daha çabuk salgılatır. Bu hormonlar sayesinde anne sütü çok erken gelirken, yenidoğan bebek, meme ucunu emerek uyaracak, böylece anne sütünün salınımını da destekleyecektir.

prolaktin ve oxytocin hormonu, anne sütü salınması ve akmasına neden olur.

Destek verdiğim ailede, gece için, anne sütü sağdık ve hekiminin günlük önerdiğini mamayı da gece öğünlerinde vermek üzere plan yaptık. Evdeki ilk gece anneyi dinlendirmeyi amaçladık. Yılların tecrübesiyle sabittir, mışıl mışıl uyuyan annemiz, saat 06 civarı yatağından fırlayarak bebeğin odasına gelip bebeğinin iyi olduğundan haberdar olmak ister, istedi! (Bu rutin nerdeyse her annede başıma gelen gizli bir ritüel gibidir.) Uykunun ve dinlenmenin de etkisi ile sabah uyandığında, süt salınımı bariz tespit edilebilirsinizki artmıştır! Dolgun memeler, sertleşmiş ve areolayı sıkıştırınca iri damlalar ile akmaya başlayan anne sütünün artışı keyif vericidir.

Anne sütünün miktarı bebeğin emmesi ile bebeğe yetecek miktara gelecektir. Ancak anneyi dinlendirmeden yapılacak emzirme seansları, annede sadece strese, endişeye, bıkkınlığa neden olacaktır. Meme uçlarında hasar oluşmaya başlayacak; kızarıklık, çatlak, yara vb. Bu tür hasarlarda bebeğin emerken meme başını acıtmasına neden olacaktır. İşte bu noktada kısır döngü başlar. Canı yanan anne emzirmekten sakınmaya başlar, emzirmeden geçiştirilen her seans ile memede, anne sütü salınmaktan vazgeçer.

oksitocin doğumdan sonra anne sütünün dışarı akmasını ve uterusun toplanmasını sağlar.

Anne sütünü arttırmak için annenin beslenmesi düzenlenmelidir: Gaz yapıcı gıdalardan ayıklanmış besinler ile 3 ana 3 ara öğün şeklinde beslenmesine yardımcı olmalıyız. Günlük sıvı miktarının 2-2,5 lt si mutlaka su olmalıdır. Gaz giderici bitkisel çaylar ve anne sütü arttırıcı içecekler ile zenginleşen sıvı alımı yaz aylarında yarım litre daha arttırılmalıdır. Her gün duş alması sağlanmalıdır. Bebeğin uyuduğu zamanlarda mutlaka dinlenmeli, ayrıca ilk haftalardan sonra eşi ile dışarı çıkmasına, arkadaşlarıyla vakit geçirmesine, kendine zaman ayırmasına olanak verecek molalar yaratılmalıdır. Hayattaki yeni rolüne adapte olmasını kolaylaştıracak, onu mutlu edecek faaliyetlerde bulunmasına yardım edilmelidir. Destek guruplarına katılması ve duygularını paylaşması sağlanmalıdır. Her gün dışarı çıkıp yürüyüş yapması, en önemlisi daima destek istemesini salık verin!

Sezeryan doğumda, doğum sancıları başlamadan yapıldıysa, annede oksitocin salınmaz. Doğum başlamadan yapılan sezeryan, prolaktinin süt salınması emrini de veremeyebilir. Doğum sonrası, meme ucu bebek ile temas edip, bebek memeyi emmeye başlar başlamaz, annenin rahminin toplanmasını emreden oksitocin hormonu salınarak, konstraksiyonlar (kasılmalar) oluşucarak, lohusalık başlayacaktır. Sezeryanda doğumun gerçekleştirilmesi sonrası (24-48 saat sonraya kadar) anne sütü salınmı gecikebilir. Piyasadaki ikame ürünleri, hekiminiz, bebeğinizin ilk günlerde kaybettiği %10 luk eksi kilosunu da hesaba katarak, beslenmesine ekleyecektir. Bebeğinize bir kaç kere ya da bir kaç gün mama vermek, mama ile besleneceği anlamına gelmez. İhtiyaç halinde mama verilebilir, verilmelidir.

Lohusa hüznü ya da doğum melankolisi ilk bir kaç haftada geriler ve kaybolur.

İster normal doğum yapın, ister sezeryan ile doğurun; ister 40 haftalık ister 28 haftalık doğurun, bahsedilen iki hormona ihtiyaç vardır. Üstüne üstelik anne sütü salınımı bahsi geçen iki kişinin eforuyla oluşuyor. Bu iki kişi kim mi? Lohusa ve Yenidoğan bebeğimiz!

Destek olunmayan, zorlanan veya koşullarında travmatik öğeler olan lohusada, depresyon gelişebilir, bu durumda lohusanın ilaç ile tedavisi gerekir

Koşulları uygun halde tutmak da çok önemlidir. Annenin doğumdan itibaren ilk haftasına erken lohusa dönemi denir. Bu dönemde başlayan ve maksimum bir kaç haftada sonlanması beklenen lohusa hüznü sendromunu veya doğum melankolisi için dikkat edilecek hususlardan en önemlisi destek almaktır. Lohusaların %85'inde görülür ve hiç bir tedaviye gerek kalmaksızın kendiliğinden kaybolan belirtiler verir.

Annelerde uyku problemleri, ağlama krizleri, üzgün görünme, halsizlik, baş ağrıları, şaşkınlık gibi problemler görülebilir. Bu durum eşinin ve büyük ebeveynlerinin anlayışlı ve destek olacak şekilde davranmasını gerektirir. Destek olunmayan, zorlanan veya koşullarında travmatik öğeler olan lohusada, depresyon gelişebilir, bu durumda lohusanın ilaç ile tedavisi gerekir ve de 1 yıl kadar sürebilir. Daha ileri vakalarda lohusa psikozu denilen ve hastanede tedavisi gerektiren üst seviyesi de mevcuttur.

Doğumdan eve yorgun gelen anneyi dinlendirmenin, süreci keyifli hale getirmenin, yenidoğan bebeğimizin hayata tutunmasını kolaylaştırmanın en büyük yardımcısı sağmaktır!

Doğumun kolay ya da agresif geçmesine göre değişen, ancak deneyimlerime göre her durumda anne sütünü elde etmenin tek yöntemi memeyi sağmaktır. Doğumdan eve yorgun gelen anneyi dinlendirmenin, süreci keyifli hale getirmenin, yenidoğan bebeğimizin hayata tutunmasını kolaylaştırmanın en büyük yardımcısı sağmaktır! Bebeği beslemek için anne sütüne ihtiyacımız vardır! Elbette piyasada ikame ürün olarak bir çok firmanın yenidoğan mamaları da mevcuttur. Anne sütünüzün yetersiz olduğu durumlarda da paniğe gerek yok; çünkü sizin endişelenmeniz, anne sütünü geriletecektir. Oysa istediğimiz süt miktarını çoğaltmaktır. İşte tam da bu yüzden lütfen endişe etmeyin! Bebeğinizi de aç bırakmadan, hekiminizin önerisi doğrultusunda besleyin. Annemiz emzirebilir kıvama getirmek ve sık sık emzirmek anne sütünün miktarını da arttıracaktır. Sevgiler,

 
 

Arşiv
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
Son Paylaşımlar
Etiketlere Göre Ara
bottom of page