top of page

Yenidoğan ve su...


Dünya Su günü olan 22 mart'da bebeğimize bir yudum anne sütü ve kendimize iyi duygularımızı ve dileklerimizi sunduğumuz bir bardak su sunalım... Fırsat bu fırsat diyerek bebeğimizin suya olan ihtiyacı ile suda doğum konusunda bir kaç kelam edeyim dedim...Bebeğimizin banyosu, alt değişimi, sabah temizliği gibi suyla yaptığımız aktiviteler de başka günlerin konusu olacak.. Mutlu Günler..

BEBEKLERİN SU İHTİYACI:

Yenidoğanımız, ilk dört ay ihtiyacı olan suyu anne sütü ve hazır mamadan alır. Yani, çölde yaşayan bebeklere bile, ilk dört ay anne sütü ya da hazır mama dışında ek su verilmez.

Yeni doğan bebeğin ağırlığının yüzde 75’i sudan oluşur. Ve bu oran bebek büyürken azalır, suyun yerini protein ve yağ alır, bir yaşından sonra da oran bir yetişkinin düzeyine yaklaşır. Bebekte su değişimi çok hızlı olduğundan, eksilen suyun hemen yerine konması gerekir. Anne sütü, (ilk 6 ay) bebeğin su ve diğer besin ihtiyaçlarını karşılar. Araştırmalara göre ilk 6 ayda anne süt üretimi, günlük; 769 gr, 6 aydan sonra ek gıdalara da geçilince anne sütü üretimi 550 gr olur. Günlük salgılanan 769 gr anne sütün yaklaşık 675 gr'ı sudur. Annenin, bebeğine yetecek kadar anne sütü verebilmesi için, kendi ihtiyacına ilave bu miktar suyu da içmelidir. Annenin yeterli sıvıyı tüketmesi, anne sütü üretimini de artırır.

Bir de Su'da Doğum konusu var;

Türkiye'de 2000li yılların başında ancak bir kaç hekim denedi, şimdi ise devlet ücretlendirme sistemine bile girdi. Bu yöntemin uygulanabilmesi için; gebenin tercih etmesi ve hekimin suda doğum yapacak gebe şeklinde takip etmesini gerektiren ön hazırlığı var. Suda doğum için hazırlanmış havuz, gebe için ısıtılır. Doğum için hamile, uygun açıklık için düzenli sancılara ve bebeğin kalp seslerini takip eden ebe/hekime ihtiyacı duyar. Doğum için ön hazırlık yapan gebeler için sezaryen seçeneğinin dışına çıkmak mümkün. Bedeni, bilinci ve zihni, normal doğuma adapte etmek ve seçeneklerden suda doğuma yönelmek, farklı bilinç ile mümkün. Üstelik modern hayatın ve modern tıbbın karşısında, doula desteği alan gebeler için kadim bir destek sağlanmış oluyor. Elbette tıbbi desteği eliyle öteleyen, ötelemesinde ki tek amacın kendi dar görüşlü/tecrübesiz kadim bilgisiyle ortaya koymaya çalışan danışmanların genelinde ebe/hemşire/hekim üçlemesine kendi doğumlarından kalan yargılarla bakması var. Doula hangi konuda anne adayına destek olur konusunda cevaplarını ekip içinde arayıp bulsa ne zarif olur! kadını ve anneliği bu kadar yapaylaştıran kentleşme ile kiralık rahimler trend olacak.. gibi gözüküyor 2000li yılların ilerisinde.. Demedi demeyin Özlemi dinleyin :)

Kadınlığı ve gebeliği özümsemiş tüm anne adaylarına bir avazda doğum diliyorum! Sevgilerimle,

 

Bilinen ilk suda doğum, 1803 yılında Fransa'da, doğumu çok uzun süren bir kadının doğumunu kolaylaştırmak amacıyla sıcak su dolu bir küvete girmesiyle gerçekleşmiş. Sıcak su içinde yatarak doğum sancılarını azaltmak, onlarca yıldır uygulanan bir klinik uygulamaydı. Fakat, bu çok kısa süreler için ve doğumun erken evrelerinde yapılmaktaydı. Daha sonraları 1970'lerde Rusya ve Fransa'da başlayan suda doğumun gerçekleşmesi akımı 1980 ve 1990'larda İngiltere, Kanada ve diğer Avrupa ülkelerinde yaygınlaştı. 1983 yılında ünlü İngiliz tıp dergisi Lancet'de yayınlanan bir makale, konunun İngiltere ve kıta Avrupa'sında birden popüler olmasına yol açtı.

Arşiv
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
Son Paylaşımlar
Etiketlere Göre Ara
bottom of page